Türk Dünyası Kadınlarının Radyosu

Kadınlarla Dayanışma Vakfı KADAV

 

Özgür Can Sunata

 

Marmara depremi sonrasında, kadın depremzedelerin yanında olmak için, İstanbul'dan Sakarya Adapazarı'na doğru yola çıktılar...Bugünlere kadar dayanışma ile gelen Kadın Hareketi KADAV'a, 2 Yıldır hizmet veren Özgür Can Sunata, Lady Radio'ya konuştu, KADAV'ı anlattı...

 

KURULUŞUMUZDAN BU YANA ŞİDDETLE MÜCADELE EDİYORUZ...


*Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV) ın temelleri ne zaman atıldı? Daha çok hangi amaca hizmet vermek için varsınız?


-KADAV, 1999 Marmara depremi sonrası yaşanan afetin yaralarını sarmak ve dayanışmak için bölgeye giden kadınların kurdukları bir vakıftır. Bu kadınlar, yaşamsal ihtiyaç ve sorumlulukları yerine getirenlerin de, yeniden bir hayat kurmanın neredeyse tüm sorumluluğunu üstlenenlerin de afetten zarar gören kadınlar olduklarını gördüler. Afet sonrası yaşanan cinsiyetçi iş bölümünün karşısında kadınlarla dayanışmak artık bir zorunluluk olmuştu. Afetzede kadınlarla dayanışmak için kurumsallaşmaya karar verildi. Ve böylece bu toplumsal cinsiyet odaklı afet dayanışması pratiğinden Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV) doğdu. Kurumsallaşma, kısa sürede KADAV’ın bir kadın örgütü olarak yoluna devam etmesinin de önünü açtı. Kuruluşumuzdan bu yana da şiddetle mücadele ediyoruz diyebiliriz. 


* Deprem sonrasında yeniden hayat kurmak için tüm sorumluluğu üstlenen kadınlar dediniz. Ne demek istediniz?


-Deprem sonrasında erkeklerin ve kadınların süreçleri birbirinden daha farklıydı. Tabi ki iki taraf için de travmadır bu ancak erkekler, zamanı daha çok kıraathanelerde geçirirken; kadınlar, çadırlarla, çocuklarla ilgileniyorlardı. Bu yüzden kadınlarla farklı ilişkiler kurmanın, dayanışma halinde olmanın daha iyi olacağını düşündük. Adapazarı Köse Köy'de küçük bir binada başladı çalışmalarımız. Kendilerinden bir şeyleri ifade edebildikleri, ufak tefek işler yapabildikleri(mum,dikiş nakış atolyesi vb) imkanlar yarattık. Amacımız daha çok deprem sonrasında yaraları sarmak, onarmaktı. Bunların dışında toplumsal cinsiyeti ve kendi yerimizi de konuşuyorduk.

 


* Peki şimdilerde size danışan kadınları ne şekilde yönlendiriyorsunuz?


-Çeşitli bölgelerle kontak halindeyiz sürekli. Zaman zaman ihtiyaçları ortak şekilde çözümleyebiliyoruz. Sefaköy'de de bir merkezimiz var mesela. İstihdama giriş adına çalışmalarımız oluyor. Makineleri kullanma, tasarımlar, renklerin kullanımı gibi aktivitelerin olduğu atolyelerimiz var. Daha çok uyum adına yaptığımız çalışmalar. Bunların dışında ev ziyaretlerimiz oluyor. Kadınlarla tanışıyoruz ve merkezimize davet ediyoruz. Sağlık alanına yönlendirme yapabiliyoruz, eğitim konusunda yardımcı oluyoruz. Bir nevi danışmanlık hizmeti olarak düşünebiliriz bunu.


*Sadece İstanbul'da mı merkezleriniz?


-Evet şu anda sadece İstanbul'dayız. İlk başladığımız Adapazarı Köse Köyü'ndeki merkez aktif değil. Türkiye'nin dört bir yanından bize ulaşan kadınlar olduğunu düşünürsek, birçok yerde görev yapıyoruz diyebiliriz tabi.


*Afet bölgesinden buralara nasıl geldiniz?


-Kuruluş yıllarında çalışma alanı her ne kadar afet bölgesi olsa da, vakfın merkezinin İstanbul’da olması, KADAV’ın Türkiye kadın hareketenin bir parçası olarak, cinsiyet eşitliği mücadelesinde kurumsal yapısıyla da aktif bir şekilde yerini almasını sağladı.


*KADAV 19 yaşıında... Git gide büyüdüğünüzü hissediyor musunuz?


- Tabi ki. Toplumsal Cinsiyet eşitliği politikaları, Türkiye kadın hareketinin doksanlı yılların başından itibaren ortaya koyduğu kesintisiz mücadele sonucu hayata geçmiştir. KADAV kuruluşunun ilk yıllarından itibaren sürdürülen bu ortak mücadelede, Medeni Yasa, Türk Ceza Yasası, Sosyal Güvenlik Reformu gibi önemli çalışmalara destek sunmuştur. 2012 yılında, Ailenin korunması ve ev içi şiddetin önlenmesine dair 6284 sayılı kanun sonrasında 4284 sayılı kanunun oluşumunda, İstanbul Sözleşmesi ve CEDAW’ın imzalanması aşamalarına katılmış ve hala izleme ve takip süreçlerinde söz sahibi konumundadır.

 


*Peki şu anda hangi çalışmalarla devam ediyorsunuz?


Deprem, doğal bir afettir; savaş, insan eli ile oluşan bir afettir. Savaş nedeniyle ülkeye gelen göçmenlere ulaşarak, afetzede kadınların yanında olmaya devam ediyoruz diyebiliriz. Sadece göçmen kadınlar değil; misyon olarak, çoklu ayrımcılığa maruz kalan mahpus kadın ve LGBTİ bireylerle dayanışma ve örgütleme faaliyetlerine de devam ediyoruz. 


* Çok teşekkür ederiz bize vakit ayırdığınız için ve kadınların yanında olduğunuz için 


- Biz teşekkür ederiz.

 

 KADAV'IN KADINLARIMIZA DESTEKLERİNİ ŞU ŞEKİLDE TEKRARLAYABİLİRİZ:


· Kadına yönelik şiddet, ev-içi şiddetle mücadele ve danışmanlık desteğimiz,
-Bağımsız kadın hareketinin sürdürdüğü ortak politik mücadeleye katılımın yanı sıra, şiddetten kurtulmak üzere başvuran kadınlara danışmanlık desteği vermektedir.

· Göçmen kadınlara yönelik cinsiyet temelli şiddet ve ayrımcılıkla mücadelemiz,
-Daha önce de söylediğim gibi, yerinden edilmeyi insan eliyle oluşan afet olarak tanımlıyor KADAV. Göçmen kadının, cinsel şiddetin önem hiyerarşisi içinde yer bulamaması, görünmezliği ve politikasızlık sorunları nedeniyle yöneldik bu alana. Cinsiyetlerine ek olarak, göçmenlik durumu nedeniyle şiddetin bütün biçimlerine maruz kalan, korunmasız bırakılan göçmen kadınların sorunlarının görünürlüğü için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bu çalışmalarımızı, Suriyeli göçmenlerin yoğun olarak yaşadıkları bölgelerden biri olan Küçükçekmece’deki merkezimizde kurduğumuz, çeşitli atölyelerde uzmanlar aracılığıyla verdiğimiz sosyal, hukuksal ve psikolojik desteklerle hayata geçiriyoruz.

 ·Mahpuslarla dayanışma çalışmalarımız,
-Hapislik deneyimi yaşamış/yaşamakta olan, hapishane içinde ve dışında cinsiyetleri üzerinden de cezalandırılan mahpuslarla, çeşitli konularda dayanışma örgütlemekte ve savunuculuk faaliyetleri gerçekleştirmekteyiz.

·Kadın emeği ve istihdamı desteğimiz,
-2007 yılından bu yana, kurulmasına öncülük ettiği Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Platformunun sekretaryasını sürdürüyoruz. Platform üyesi örgütlerle birlikte, istihdam politikalarına cinsiyet eşitliği açısından politik ve stratejik müdahale amacıyla araştırma, eğitim, kampanya yürütme ve bunun gibi faaliyetler gerçekleştiriyoruz.