Türk Dünyası Kadınlarının Radyosu

Ünlü dansçı MURAT ÖZKAYA

MODA Murat Özkaya Dans Akademisi'nin kurucusu ve eğitmeni olan Murat Özkaya, Lady Radio'nun konuğu oldu. Kendinden, sanattan ve kadınlardan bahsetti. Özkaya ile ilgili bilinmeyenler, Fulden Dağlı'nın röportajında...

 

DERSLERDE ÇOK ÇILGIN OLUYORUM, KENDİMDEN GEÇİYORUM...

 

* Öğrencilerinizle ilişkinizden bahsederek başlamak istiyorum...Lady Radio'nun editörü İlhame Hanım da öğrenciniz. Adınızdan sıkça söz ediyor ve sizinle dans etmekten çok keyif aldığını söylüyor. Öğrencilerinizin sizi böyle sevmelerini neye bağlıyorsunuz, sırrınız nedir? 

-Beni samimi buluyorlar çünkü sadece görevimi yapayım ve gideyim diyen bir insan değilim. Gerçekten dansa kazandırmak istiyorum ve ders bitince ilişkimiz bitmiyor bizim. Diğer hocalarımızın üyeleri bile tanırlar beni, herkesle muhabbet ediyorum. Derste Murat Hoca neyse, dışarda da odur. Mesleğimi de çok seviyorum ve muhtemelen bu, karşı tarafa direkt geçiyor. Dans ederken çok çılgın oluyorum, kendimden geçiyorum. 40 yaşındaki biri gibi hissetmiyorum.

 * Sizi dansa yönlendiren şeyi merak ediyoruz. Hikayeniz nasıl başladı?

- Gözümü açtığım andan itibaren dans ediyorum diyebilirim. Ablam, annemden ve babamdan gizli pencerenin camına bakarak oryantal yapardı. Çok da güzel oynardı. Ben de onu izlerdim ve sonra taklit ederdim. Daha sonra televizyonumuz oldu ve izlediğim dansçıların koreografilerini ezberlemeye başladım. Serüvenim öyle başladı 

* Dans etmeye başladığınız dönemlerde çevrenizin tepkileri nasıl oldu? Ailenizde sizden başka dans eden var mı profesyonel anlamda?

-Erkek kardeşim de konservatuar okudu, halk oyunları bölümü mezunu. O da benimle birlikte dans ederdı hatta düğünlerde bizi masaya çıkartıp köçek gibi oynatırlardı. Her ortamda,'' hadi Evren ve Murat bize dans etsin'' derlerdi ama profesyonel olarak yönlendirilmediğimiz için konservatuara geç başladım

* Konservatuar öncesinde işletme bölümünden mezun olmuşsunuz. İşletme işinize yarıyor mu akademide, tercih sebebiniz neydi?

-Yaramıyor çünkü işletiyor gibi hissetmiyorum burayı. Bu akademi benim için çok özel, işletme olarak görmüyorum galiba. Ailemin maddi zorluğundan dolayı tercih ettim zaten. Üniversite okumak ve çalışmak zorundaydım ancak kendimi hiç bir zaman oraya ait hissetmedim. Çevremdekiler konservatuar sınavlarına girmem gerektiğini söylüyorlardı hep. Sonunda denedim ve başardım...Yıldız Teknik Üniversitesi-Bale ve Modern Dans Bölümü'nü kazandım. 

* Sahneneki ilk tecrübenizi hatırlıyor musunuz, çıktığınızda ne hisettiniz?

-Lisedeki bir tiyatro oyununda Atatürk'ü canlandırmıştım. Güzel bir deneyimdi, bahsetmeden geçemedim. Dansa gelirsek... İlk sahne deneyimim, bir televizyon programında oldu. Yanlış hatırlamıyorsam yıl 1996. ATV de çok popüler olan, 'İner misin Çıkar mısın' programında kardeşimle birlikte dans ettik ve 2. olduk. Aşırı heyacan vardı bende. Nasıl bittiğini anlamamıştım, heyecandan konuşamamıştım bile.

 

* Biliyorum hepsi yavrularınız gibidirler ama en çok keyif aldığım dediğiniz, diğerlerinden ayırdığınız bir dans var mı?

-Branşım, bale modern. Modernsiz yaşayamayacağımı düşünüyorum ve yaşım kaç olursa olsun modern yapacağım. 

* Dans ediyorsunuz ve sürekli eğleniyorsunuz zannediliyor. Mesleğinizin zorlukları var mı?

- Tabi ki var. Bir iki kıvırıyorsunuz ve para kazanıyorsunuz diyorlar. En önemlisi, farklı psikolojilere sahip insanlarla tanışıyoruz ve bu insanlar bizi yorabiliyorlar.

* Erkekler de tercih ediyorlar mı bünyenizdeki dansları?

- Elbette ancak kadınların sayısı her zaman daha fazla, sayıyı eşitleyemedik. Bu da ülkemizin kültürü ile alakalı. Erkekler daha çok halk oyunlarına yöneliyorlar. Sadece halk oyunlarını tercih edebilirler gibi bir algı var

* Halbuki sizde de olduğu gibi çoğu erkekte dans, oldukça estetik ve hoş duruyor.

- Teşekkür ederim. Bence çoğu kadın bunun farkında çünkü genelde erkek hocaları tercih ediyorlar. Sanırım enerji meselesi

 

KADINLARI ANLAMAK ÇOK ZOR...


* O halde kadınlarla devam edelim...Sizden genelde ne istiyorlar, buraya gelme sebepleri daha çok ne oluyor?

- Zayıflamak oluyor genelde. Zayıflamak isteyenler de zumbayı tercih ediyorlar çünkü gerçekten sonuç aldıran ve amaca ulaştıran bir dans. Zayıflama dışında dans, ruhlarına iyi geliyor diye düşünüyorum. Daha sosyal oluyorlar, yeni bir çevreleri oluyor, iyi hissediyorlar. Yani buraya sadece sosyal aktıvite amacı ile dans etmeye gelen kadınlar da var. Burda dost olanların sayısı çok fazla ve bu beni çok mutlu ediyor, Moda'nın birçok sahibi var gibi geliyor.

*Kadınları anlamak zor mu?

-Kadınları artık tanıdığımı düşünüyorum çünkü onlarla çok vakit geçiriyorum, aktivitelerin çoğunu onlarla yapıyoruz. Açık konuşmam gerekirse kadınları anlamak çok zor diyebilirim. Bir erkeği çok kolay tatmin edebiliyoruz ama kadını tatmin etmek oldukça zor. Bu,kadının hayal dünyasının çok geniş olmasından kaynaklanıyor. İstedikleri hemen olsun istiyorlar. ''Hocam 1 ayda şu kadar kilo verebir miyim'' diyor mesela. Sabırlı olmuyolar ve isteklerinin hızlıca gerçekleşmesini hayal ediyorlar. Burda hem eğlensinler hem zayıflasınlar diye uğraşıyoruz ve sürekli sabırlı olmalarını söylüyoruz.

*Zayıflamak isteyen kadınların beslenme düzenleri ile igileniyor musunuz, tavsiyeleriniz oluyor mu?

- Oluyor elbette. Üç beyazdan uzak tutmaya çalışıyorum. Özellikle iş hayatlarında oturan, hareket etmeyen kadınlara dansın dışında diyet öneriyorum. Ekmeği sadece kahvaltıda tüketmeleri gerektiğini söylüyorum. Şeker ve tuz hiç yok. İkna ediyorum ve çoğu uyuyor tavsiyelerime. Burda 30 a yakın kilo veren bile oldu. 

 

* Sizi dansıyla etkileyen bir kadın oldu mu? 

- Şarkı söylerken dans da ettiği için Beyonce diyebilirim. 

 

İÇİMDE BİR ÇOCUK VAR...


* 40 yaşındasınız ama kesinlikle göstermiyorsunuz. Dansa mı bağlı acaba?

-Dans ve spor evet. Benden küçük kardeşim abim gibi duruyor. İçimdeki çocukla da ilgili olabilir. Çocuklarla dans ederken çocuk oluyorum ve biliyorum benim içimde hala bir çoçuk var. İçindeki çocuğu kaybetmeyen insanlar hiç yaşlanmıyorlar.

 

* Çocuklardan bahsetmişken 2000 yılındaki Bolu depremine de değinmek istiyorum. Deprem sonrasında depremzede çocuklarla moral vermek için dans etmişsiniz. Müthiş bir deneyim olsa gerek

-O kötü olay benim hayatımı bambaşka bir boyuta taşıdı. Binamız yıkılmak üzereydi, günlerce soğuk havalarda dışarda uyuduk. O dönemlerde bir işim de yoktu, her yer çok karışıktı. Daha sonra UNİCEF çoçuklar için Bolu'ya geldi ve ders vermek için gönüllü eğitmen aramaya başladı. Bende gönüllü olmak istedim. Travma yaşamış çocuklara nasıl yardımcı olabiliriz diye düşündük ve barakalarda dans ederek başladık. UNİCEF in de desteğiyle proje hazırladım ve büyük bir dans gösterisi yaptık. Çocuklar çok mutlu oldular. Sonraki yıllarda diğer illerdeki depremzede çocuklara da ulaştım. Evli değilim ama Türkiye'nin her yerinde binlerce çocuğum var benim.

* Ne mutlu, tebrik ediyorum sizi. Son olarak, dans etmek isteyip de hayata geçiremeyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?

-Farkında değiliz ama hayat hayallerimizi ertelemeyeceğimiz kadar kısa. Mutlaka sosyal bir aktıvite olmalı hayatımızda. Sadece dans değil, bize iyi gelen her aktivitenin üstüne gitmeliyiz. Kimi insan tırmanırken kendini özgür hisseder mesela... Çocukları da 3-4 yaşından itibaren sevebileceği bir sanat dalına, tiyatroya, dansa ya da enstrümana yönlendirmeliyiz. Bu, yeme içme kadar doğal olmalı ve okullarda da düzenli eğitimi verilmeli. Sanat bize gerekli olan çok önemli bir ihtiyaç.

 

RÖPORTAJ- FULDEN DAĞLI

 

 

MODA MURAT ÖZKAYA DANS AKADEMİSİ

Adres: Büyükdere Cad. No:34/2 Şişli, İstanbul
Mecidiyeköy Metro Çıkışı

 Telefon: 0541 559 02 96

 Email: [email protected]